Bebeklerde işitme testinin yapılmasının zorunluluk haline getirilmesi, Sağlık Bakanlığı'nın aldığı en önemli kararlardan biridir. Çünkü Türkiye'de her 100 bebekten üçünde doğumsal işitme kaybı görülmektedir. Doğuştan gelen duyusal bozukluklar arasında en yüksek orana sahip olan işitme kaybıdır. Yeni doğan bebeklerde işitme kaybının erken teşhis edilmesi, tedavi ve rehabilitasyon imkanlarının faydasını maksimize etmektedir. Çocuğun konuşma dilinin gelişimi, bebeklik döneminden itibaren sesleri duyabilmesiyle mümkündür.

İşitme kaybının erken teşhis edilmesi, erken işitme cihazının takılması ve işitme-konuşma eğitimine erken başlanmasını sağlar. Bu durum, tedavi sürecine olumlu etki yapmaktadır. İşitme testi yalnızca riskli doğumlarda mı yapılmalıdır? Hayır. Yapılan araştırmalara göre, işitme kaybı olan bebeklerin yüzde doksanının anne ve babasında işitme kaybı bulunmamaktadır. Bu nedenle işitme testi, risk faktörü göz ardı edilerek tüm bebeklere uygulanmalıdır.

İşitme testinin iki farklı tekniği bulunmaktadır: Otoakustik emisyon testi ve BERA (İşitsel Beyinsapı Testi).

Özellikle ilk üç ayda işitme testleri yanıltıcı olabilir. Bu dönemde en iyi yöntem otoakustik emisyon testidir. Altıncı aydan sonra ise BERA testi daha iyi sonuç verebilmektedir.

İşitme kaybı olan bebeklerin hem ruh sağlığı bozulabilir hem de IQ değerleri düşük olabilir. Erken teşhis edilmediği takdirde, rehabilitasyona ve tedaviye başlanamayacağı için bu durum bebeğin ruhsal durumunu ve sözlü iletişimini olumsuz etkileyebilir.