Kulak uyuşması, birçok insanın yaşam kalitesini olumsuz etkileyen yaygın bir sorundur. Özellikle yaz aylarında sıcakların etkisiyle aşırı terleme ve kulakta kaşıntı hissinde artış yaşanabilir. Hassas bir yapıya sahip olan dış kulak yolunun kaşınarak deniz ve havuza girilmesi, ciddi sayılabilecek kulak yolu enfeksiyonlarına zemin hazırlar. Kulağın savunma amaçlı ürettiği serümen yani kulak kirinin pamuklu çubuklarla sıkça ve şiddetli olarak temizlenmesi, dış kulak yolunda anormal kuruluk ve yabancı maddelerle temas yüzünden kaşıntıya ve kulak uyuşmasına neden olabilir. Bu durumun en önemli sebepleri arasında alerjik bir yapıya sahip olmak gelir. Egzama, mantar gibi hastalıklarda veya besinlere ya da diğer maddelere karşı alerji durumlarında kulakta kaşıntı ve uyuşma hissi yaygın olarak hissedilir.

Dış kulak yolunun düz bir yapıda olmaması nedeniyle, kulak zarına kadar olan bölge dirsek yapmaktadır. Bu yüzden kulak içine yerleşen mantarlar, yabancı cisimler, kulak temizleme pamuğu sayesinde derinlere itilen kulak kirleri, suyla şişen kirler dışarıdan müdahale edilmesini gerektirir. Özellikle kalabalık havuzlarda dış kulak yoluna kolayca mantar enfeksiyonu yerleşir. Bu durumda mantarın tedavisi daha güç olur ve uzun süreli tedavi ve pansuman gerekebilir. Bu nedenle dış kulak yolu daima kuru tutulmalıdır.

Vücut direncini düşüren bazı hastalıkların kulak enfeksiyonlarına uygun zemin hazırlayacağı söylenebilir. Özellikle şeker hastalığı bunlardan biridir. Bu nedenle kulak uyuşması, kaşıntısı ve enfeksiyonlarda mutlaka altta yatan etken belirlenmeli ve tedavi edilmelidir. Bu basit gibi görünen kulak sorunları yaşam kalitesinin düşmesine neden olabilir. Bu nedenle ciddi sonuçlar oluşmadan tedbirler alınmalı, gerekirse tedavi edilmelidir. Bu konuda alanında uzman bir doktordan destek alınmalıdır.