Kulak tüpü, orta kulağa hava akımını sağlamak amacıyla kulak zarına takılır. Kronik orta kulak iltihabı oluştuğunda, kulak içinde bulunan sıvı yapışkan hale gelirse boşaltılamaz. Orta kulakta sıvı kalır ve tedavi edilmezse, bu sıvı nedeniyle oluşan iltihap kulak kemiğini eritebilir. Bunun sonucunda işitme kayıpları yaşanabilir. Daha ileri safhada iltihap beyne yayılabilir ve menenjit tehlikesi oluşturabilir. Bu durumun engellenmesi için ilaç tedavisinin yanı sıra kulak tüpü ameliyatı yapılması gerekebilir. Takılacak tüple orta kulağa hava akışı sağlanır. Kronik hale gelmiş olan orta kulak iltihaplarında, kulak arkasından kesi açılarak enfekte olmuş sıvı ve dokular boşaltılır. Kulak zarında oluşan deliğin kapatıldığı ameliyatlar yapılabilir. Ameliyat ertelenirse işitme kayıpları artabilir ve yaşam kalitesi düşebilir. Kulağa takılan tüpler ventilasyon tüpü, miringotomi tüpü veya basınç dengeleme tüpü olarak adlandırılır. Tüpler metal, teflon veya plastikten imal edilmiş olup, üzerinde enfeksiyona sebep olmaması için özel bir malzeme ile kaplanmıştır. Takılan tüpler kısa ve uzun süreli olmak üzere iki türdedir. Kısa süreli olanlar 6-12 ay süreyle kulakta durur ve vücut tarafından dışarıya atılır. Uzun süreli olanlar daha büyük ve şekil olarak hareket edemeyecek şekilde tasarlanmıştır. Nadiren vücut tarafından atılsa da genellikle KBB uzmanları tarafından çıkarılır.

Ameliyat sırasında orta kulak basıncının dengelenmesi için, kulak zarına küçük bir delik açılır. Hastaya genel anestezi verilerek yapılan işlemde kulak zarında 2 mm bir kesik açılarak, kulak tüpü zarın üzerine mikroskop aracılığıyla yerleştirilmektedir. Yapılan ameliyat yaklaşık olarak 20-30 dakika sürer. Çocuklarda yapılan ameliyatlarda aynı sırada geniz ameliyatı yapılarak, östaki kanalı açılır. Sıkça tekrarlayan orta kulak iltihapları için kulak zarına tüp takılması yararlıdır. Ameliyattan sonra komplikasyon yoksa, hasta bir saatte taburcu edilmektedir.

Orta kulakta uzun süreli kalan sıvı olduğunda, işitme kaybı meydana geliyorsa tüp uygulaması yapılmalıdır. Genellikle çocuklarda görülen bu durum, yetişkinleri de etkileyebilir. Denge sorunları, işitme kayıpları, kulak zarında şekil bozulması ve konuşma sorunlarına sebep olabilir. Kulak tüpü en çok 1-3 yaş arası çocuklarda uygulanmalıdır. Kulak tüpü aşağıdaki durumlarda takılmalıdır:

Tüpün dokuz ay boyunca işlev görmesi yeterli bir zamandır. Bu süre zarfında tüpler dış kulak yoluna kendiliğinden atılır. Bu zamandan önce düşen tüpler, orta kulakta sıvı birikimine neden olabilir ve bu durumda yeniden takılması gerekebilir. Geç düşen tüp, kulak zarında kapanmamış bir deformasyon olduğunu düşündürmelidir. Kendiliğinden düşmeyen tüpler KBB uzmanı tarafından çıkarılmalıdır. Bazı durumlarda tüpün yıllarca kalması gerekebilir.

Ameliyat sonrasında ağrılar azalır veya tamamen kaybolur. Anestezi nedeniyle hastada mide bulantısı ve hassasiyet meydana gelebilir. Hasta suyla temas ettiğinde kulak tıkacı kullanmalıdır. Buna dikkat edilmezse, içeriye kaçan suyla tüplere bakteri girerek enfeksiyona neden olabilir. Bu özellikle kirli sularda ve dalma etkinliklerinde risklidir. KBB uzmanının yönlendirmelerine uyulması gerekir.