Kulak zarı, dış kulak ve orta kulağı birbirinden ayıran, ses dalgaları üzerine geldiğinde titreşen ince yapılı bir dokudur. Ses dalgalarının zarda oluşturduğu titreşimler, orta kulaktaki kemikçikler üzerinden iç kulağa iletilerek, sesin beyne gitmesini sağlayan sinirler uyarılır. Kulak zarındaki delinme genellikle enfeksiyonlar veya travmalar sonucu meydana gelir. Basınç farklılıkları, kulağa tokat atılması, kafa kemiğinde kırıklar oluşması, ani patlamalar, asidik sıvıların kulaktan girmesi ve pamuklu çubuk, toka gibi ürünlerle kulağın karıştırılması gibi nedenler kulak zarında yırtılmalara sebep olabilir. İşitme kayıpları, orta kulak enfeksiyonları gibi sorunlar da zarın kendiliğinden yırtılmasına sebep olabilir. Enfeksiyonların sebep olduğu yırtılmalarda kulakta akıntı ve iltihap meydana gelir. Bu durum kulak zarında yırtılma ile oluşan orta kulak iltihabıdır. Burada dış kulak yolunu ve orta kulağı ayıran zarda delik bulunur. Kişide işitmede zorlanma, uğultu, yüz sinir felci, çınlama, baş dönmesi ve kulakta akıntı belirtilere neden olur. Nadiren de olsa, kulağa önceden yerleştirilmiş olan havalandırma tüpü sebebiyle zarda delik oluşabilmektedir. Zarda yırtılma veya delik oluşması halinde kulağa su kaçırılmaması oldukça önemlidir.

Kulak zarında olan yırtılmalar genellikle vücut tarafından tamir edilir. Kulak zarı sadece işitme görevi üstlenmeyip, orta kulağı koruyan, suyun, tozun ve mikropların orta kulağa girmesini engelleyen bir görevi yerine getirir. Yırtılan zardan içeriye giren su gibi etkenler, orta kulakta mikropların üremesini kolaylaştırır. Yırtılan zarlar tedavi edilmediğinde, orta kulak iltihabı, işitme kaybı, iltihaba bağlı kronik değişimler ve baş dönmesine sebep olabilir. Kulağın beyin gibi önemli organlarla komşu olması, yüz sinirinin orta kulaktan geçmesi ve dengemizi sağlayan iç kulağın burada bulunması nedeniyle, kulak zarı yırtılmalarına önem verilmeli ve tedavi edilmelidir. Kulak hastalıkları dışında menenjit, yüz felci, beyin apsesi gibi diğer organlarda önemli hastalıklara neden olabilir. Zarda meydana gelen delikler önemsenmez ve uzun yıllar oluşan kulak akıntısı ile bekletilirse, uygulanacak tedavi işitmeyi sağlayacak şekilde değil, akıntıyı kurutacak cerrahi müdahale şeklinde olur. Kulak zarı hasarı kendi tamir edemediğinde, ameliyatla zarın tamir edilmesi ve işitmenin giderilmesi için yapılacak girişimler vakit geçirilmeden uygulanmalıdır.

Zarda meydana gelen delikte büyüme arttıkça, işitme kaybı artacaktır. Yırtılmanın olduğu yer, işitmeyi etkileyen etkenler arasındadır. Kafatası kırığı sesi iç kulağa ileten kemikçiklerde hasar oluşturduysa, oluşan işitme kaybı daha ağır yaşanır. Patlama ve ani darbelerle oluşan yırtılmalarda da işitme kaybı fazladır. Böyle durumlarda çınlama işitme kaybına eşlik edebilir. Yırtılma dolayısıyla iltihap ve enfeksiyon olması halinde yine ileri derecede yaşanan işitme kayıpları görülür.

Zarın tedavisine başlamadan önce, hastaya işitme testi yapılmalıdır. Zarın tedavi edilmesi, orta kulağa su kaçmasını önleyecek, işitme kaybını ortadan kaldıracak ve kulaktaki çınlamayı önleyecektir. Aynı zamanda orta kulakta bulunan yapıların erimesine neden olan deri kistinin oluşumunun önüne geçecektir. Zardaki yırtılma küçükse, bir süre deliğin kendi kendine kapanması beklenebilir. Kulak zarına yama konması işlemi yapılabilir. Bu işlem sırasında zardaki delik kenarları kimyasalla uyarılarak, üzerine yama yapılır. Bundan sonra işitmede olumlu yönde iyileşme görülür. Deliğin tam olarak kapatılabilmesi için birkaç defa yama yapılma durumunda kalınabilir. Eğer yama işlemleri sonunda, zarda oluşan delik kapatılamazsa, bu durumda operasyon yapılabilir. Bunun temel ilkesi deliğin bir doku yardımıyla kapatılması ve iyileşmenin izlenmesidir. Zarın tamir edilmesi için, kulak kanalı derisi, kıkırdak, kulak üstündeki kasın üzerindeki zar gibi dokular yama olarak kullanılabilir. Hasar gören kulak kemikçiği aynen kullanılabileceği gibi, yapma kemik ya da kıkırdak buraya yerleştirilebilir. Zarın tedavisi için doktorunuz gereken en doğru işlemi seçecektir.